Sevgili anne ve babalar
Okulöncesi dönem çocuklarımızın yaşantısında ve eğitiminde önemli bir öğe olmaktadır. İyi bir okulöncesi eğitimi ileri yaşantısındaki başarılarında ve mutluluğunda kazanç sağlar. Okulöncesi dönemde yaşadığı deneyimler, katıldığı aktiviteler çocukların kendilerini ifade etmelerinde kolaylık sağlar. Özellikle çocuklarımızın okulda oynadıkları oyunlar gelişimleri açısından önemlidir. Çünkü; çocuklarımız doğuştan itibaren hareketli varlıklardır. Davranışlarımızın temeli çocuklukta edindiğimiz tecrübelere dayanır. İyi bir çocukluk; oyunla geçen kaliteli zaman, ailede geçirdiğimiz olumlu yaklaşımlar ve paylaşımlar geleceğe yaptığımız yatırımlar arasındadır.
Özellikle anaokuluna gittikleri dönemde oynanan oyunlar, anne ve babaların ilgisi ve sevgisi sayesinde çocuklarımız yaşama pozitif bakabilirler. Sosyal hayatları daha kuvvetli olur. Çocuklarımızın iyi bir okulöncesi yaşamıyla, ilköğretim dönemindeki uyumu ve başarısı arasında sıkı bir ilişki vardır. Okulöncesi eğitim kurumları, çocuklarımızın; kas gelişimine, bilişsel gelişimine, duygusal gelişimine, dil gelişimine hem de öz bakım gelişimine katkı sağlamaktadır. Her çocuk kendini farklı bir alanda ifade edebildiği gibi her alanda da kendini gösterir. Çocuklarımızın zeka gelişimlerinin %50'si doğumla 4 yaş arasında , %30'u 4 - 8 yaşları arasında, %20'sinin 8 ile 18 yaşları arasında olduğunu göz önünde bulundurursak, zeka yüzdesinin en büyük bölümünün okulöncesine rastladığını görmek mümkündür.
Sizin de bildiğiniz gibi 5 ve 6 yaşına gelmiş çocuklarımız, kendilerini daha rahat ifade etmektedirler. Özellikle bu yaş grubu çocuklarımız bir an önce ilköğretimli olma çabası içindedirler. Kendi adlarını ve soyadlarını yazmak, ya da öğretmenin dağıttığı dergilerden kendi isimlerini bulma çabası içine girmek onların okuma yazmaya olan hevesini bizlere gösterir.
Özellikle kitap günlerinde getirdikleri kitapların başlıklarını okuyup ezberlediklerini, ezberledikleri sayfaları bizlere okuma becerileri onların okumaya olan ilgi ve alakalarını gösterir.
Bu yaş çocuklarımızda harf yazma, harfleri bir araya getirerek kelime oluşturma, harfleri tersten yazma ya da rakamları tersten yazma sıklıkla gözlemlediğimiz davranışlar arasındadır.
Siz de biliyorsunuz ki; son iki yılda M.E.B Müfredatında olan değişiklik özellikle el yazısına geçiş ( eğik yazı ) tekniği ile tümden gelim metodu tarihe karışarak, tüme varım yöntemi kullanılmaya başladı. Yeni sisteme göre özellikle okulöncesi eğitim kurumlarına yani bizlere bazı sorumluluklar düşmektedir. Bugüne kadar çocuklarımızla yaptığımız parmak kaslarını geliştirici etkinlikler eğik yazı sistemi ile bir kez daha gündeme gelerek parmaklarını nasıl kullanmaları gerektiği, nasıl kalem tutacakları, serbest ve düzenli resim çalışmaları gibi çalışmalarla bol bol makasla kesme faaliyetleri yapmak ilkokula yapacağımız yatırımın bir parçası olacaktır. Tüm bu çalışmalar sırasında dikkat süremizin her seferinde biraz daha uzaması ise ilköğretimde oturacağımız sıralarda yoğunlaşmak için yapılan hoşluklar arasındadır.
Çocuklarımızın büyük bir çoğunluğu kelime çabası içinde olup bir kısmı okuyup yazmaktadır. Sevgili anne babalar yeni müfredatta olan değişikliği göz önüne alarak eğik yazı tekniğinin kullanılmasıyla, çocuklarımıza harf öğretmek doğru değildir. Harf öğretmek yerine bizim okulda çalıştığımız; helezon şekilli nokta tamamlama, çizgi çalışmaları, ses çalışmaları yapmamız, 6 yaşta tutmaya başlayacağımız defter çalışmaları ile çocuklarımıza bu dönemde kalem tutma becerisini iyice pekiştirmiş oluruz.
Özellikle kalemi doğru tutması, dikkatini kalem üzerinde yoğunlaştırması çocuklarımızın başarısını artırır. Asla çocuklarımıza kalemi hangi elde tutacağı konusunda baskı yapılmamalıdır. Kalem baş parmak, işaret parmağı ve orta parmak olmak üzere üç parmakla tutulmalıdır. Tutma sırasında kalem çok fazla sıkılmamalıdır, çok sıkmak; parmakların yorulmasına neden olur.
Özellikle bu yaş grubu çocuklarımız harfleri ve rakamları tersten yazabilirler. Anne babalar çocuklarının tersten yazdıkları harfler için kaygılanabilirler. Bu dönemde duyulan kaygı yersizdir. Zamanla tersten yazmalar düzelir. Özellikle bu yaş grubu çocuklarının müzik eşliğinde yapacakları ritm tutma çalışmaları, kollarını aşağı yukarı doğru hareketlendirme çalışmaları yapmak, masa başında geçirdikleri süreyi uzatmak dikkati daha da arttıracaktır.
Okulöncesinde çocuklarımıza kazandırdığımız davranışlar çocuklarımızın gelecekte bedenini, zihnini ve ruhsal yönden gelişimini sağlama da çok büyük etken olacaktır.
Önemli olan çocuklarımıza neyi ne kadar vereceğimizi bilmektir. Çocuğunuz size ne kadar yakın olursa, kötülükler o kadar uzak olacak. Sizinle birlikte ne kadar mutlu olursa hayatın diğer alanlarında da o kadar mutlu olacak, ailesi ile bağları ne kadar sağlam olursa, onun tüm hayatı boyunca problemleri daha az olacaktır.
İşte bizlerde bu amaçlarla çıktığımız yolda çocuklarımızın bizden sonraki eğitim hayatlarını desteklemek ve başlayacak olan yoğun ve yorucu ilköğretim hayatına geçişi kolaylaştırmak için 5 yıldır aralıksız uyguladığımız ilköğretime geçiş projesini sizlerin desteği çocuklarımızın başarısı 6 grubu öğretmenlerimizin ve ilköğretimdeki meslektaşlarımız rehberliğinde yürütmeye başlayacağız.
Okulla ailenin paylaşımlarının artması dileğiyle sevgiyle kalın...
ARZU ARSLAN
--------------------------------------------------------------------------------
PROJENİN AMACI
Okul öncesi eğitim, mecburi ilköğrenim çağına gelmemiş çocukların eğitimini kapsar. Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, Milli Eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak, çocukların beden, zihin ve duygu gelişimini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak, onları ilköğretime hazırlamak, şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetişme imkanı sağlamak, çocukların Türkçe’yi doğru ve güzel konuşmalarını sağlamaktır.
Proje, bu amaçları gerçekleştirmek ve çocuklarımızın ilköğretime geçişlerini yumuşak bir şekilde yapmalarını sağlamak için bölgemizdeki ilköğretim okullarıyla entegre eğitim çalışmaları yapmak ve belirlenen okullarla ortaklaşa çalışmalar yapmak amacıyla yürütülmektedir.
PROJENİN UYGULAMA SÜRECİ
İlköğretim okul müdürleri ve birinci sınıf öğretmenlerinin proje konusunda bilgilendirilmesi
İlköğretim okul müdürleri ve birinci sınıf öğretmenlerine okul öncesi eğitim kurumundaki eğitim ortamının tanıtılması
İlköğretime gidiş ile ilgili yasal izinlerin alınması (İlçe- Kaymakamlık- Uygulama okulları ve ebeveynlerden izin dilekçeleri)
İlköğretim okulu birinci sınıf öğretmenleri ve 6 yaş grubu öğretmenlerinin eğitim programı ile ilgili planlama yapması
6 yaş grubundaki çocuklara ve ilköğretim birinci sınıf öğrencilerine uygulamanın anlatılması
Projenin uygulanması (Yapılan program dahilinde haftada bir gün Çarşamba günü saat 13:00- 14:00 arası bir ders saati ve bitiriminde ise bir teneffüs)
İlköğretime başlayacak çocuklarımızın ailelerine "ilköğretime geçiş" konulu bir toplantı yapılması
Projenin değerlendirilmesi
Proje raporunun yazılması
Anaokulu olarak tüm uygulama okul müdürü, müdür yardımcıları, birinci sınıf öğretmenleri ve en önemlisi bu çalışmada bizlerle paylaşacak olan birinci sınıf öğrencilerine sonsuz teşekkürler...